Cunta yıllarının karanlığına doğru cesaretle yürümek
Arjantin 1985-PrimeVideo
Yönetmen : Santiago Mitre.
Oyuncular : Ricardo Darin, Peter Lanzani, Claudio da Passano, Alejandra Flechner.
Arjantin 1985 seyirciyi sarsan bir film. Yaşanmışlıklar, karanlığa itilmiş anılar filme eşlik ediyor, yüreği buruyor, duyguları köpürtüyor. Söz konusu olan Arjantin’deki cunta dönemi. 1976-1983 arası Arjantin’i yöneten ve zalimliğiyle meşhur askeri cuntanın 9 generalinin sivil mahkemede yargılanmasının hikayesi bizlere asla yabancı olmayan bir geçmişi anımsatıyor. 80 darbesinin acıları ve sonuçları hala tap taze içimizde yaşarken bu filmi izlemek hiç de kolay olmuyor. Hafızamız o günlerin yaşanmışlıklarına dönüyor. Evden alınmalar, insafsızca yapılan işkenceler sonrası öldürülen, tecavüze uğrayan insanlar… Kayıp bebekler hepsi hafızada bir yerlerde tekrar soluk almaya başlıyor. Arjantin Deniz Kuvvetlerinin yasadışı gözaltı merkezi olarak kullandığı kısaca ESMA olarak anılan yere getirilen beş bin kişiden sadece yüzde 10’u sağ kurtulmuş. Ölüm uçuşlarıyla insanları havadan okyanusa atan ve buna ulusun bütünlüğünü korumak adına yaptık diyen psikopat rütbelilerin mahkemedeki gururlu duruşları kurmaca bir filmde olsa bile insanı öfkelendiriyor. Cunta dönemiyle Arjantin’in hesaplaşması hala devam ediyor. Başta diktatör Jorge Videla olmak üzere birçok cuntacı ömür boyu hapis cezaları verildi.
Tüm bu sivil yargılamaların başlangıcı 1985’de savcı Julio César Strassera’nın görevlendirilmesiyle başlıyor. Cuntacıların davası askeri mahkemeden sivil mahkemeye devrediliyor. Strassera görevlendirmeyi hiç istemediği davaya atanıyor. Kendisi ve ailesi için endişelidir. Cuntacıların devletin ve halkın içinde taraftarı hala azımsanmayacak derecede vardır. Tehdit telefonları başlar. İşin en zor tarafı cuntacıları mahkum edecek kanıtlara ulaşmak konusundadır. Kıdemli, deneyimli hiçbir hukuk adamı yardımcı olmaya yanaşmaz. Kendisine deneyimsiz gençlerden bir kadro kurar ve araştırmalara başlar. Cuntacıların suçlu bulunacağına, hukukun cesaretle yürütüleceğine inanan azdır. İşkence görmüş, kaçırılmış, yakınları kayıp insanları bulsalar bile konuşturmak ayrı sorundur. İnsanlar başlarına bir şey gelmesinden korkar olmuşlardır. Hala tehdit altında yaşamaktadırlar. Kendilerine tanınan 5 aylık araştırma sonunda 7000 sayfalık bir dosya hazırlanır ve duruşmalar başlar.
Yönetmen Santiago Mitre böylesine çetrefil, insanları gözyaşına boğacak konuyu ironi duygusunu kaybetmeyen, yumuşacık anlatımla karşımıza getiriyor. İç karartacak işkence veya öldürme anlarını görselleştirmeden, onların kafamızda canlandırmamızı istiyor. Hukukun bağımsız olmasının ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. Bağımsız hukukun vicdanları rahatlatabildiğini gösteriyor.
Başta Strassera karakterine hayat veren yılların oyuncusu Ricardo Darin’in performansı olmak üzere tüm oyuncuları muhteşem. Yardımcısı Ocampo’da Peter Lanzani, eşi Silvia’da Alejandre Flechener, Somi’de Claudio da Passano olmak üzere tüm oyunculuklar bu karanlık dönemin hesaplaşmasını içten hissettirecek güçte.
Savcının 18 Eylül 1985 yılında yaptığı davanın kapanış konuşması ise gerçekten bir yerlere not edilip okunmalı ve okutturulmalı. Sadizmin, kötülüğün insan şekline büründüğü ruhlara bir yüzleştirme belgesi. Bu dava büyük cezalara yol açacak davaların başlangıcı oluyor. Hala Arjantin’de toplu ölümler yapmış suçlular yakalanıyor ve mahkum ediliyor.
Altın Küre’da En İyi Yabancı Film ödülünü kazanan film, Oscar’ında en haklı favorisi bence. Prime Video platformunda izlenebilir.