Bosna'nın kanayan yaralarından Priyedor Katliamı

"Beyaz Kurdele Günü"

 

Sırp olmadıkları gerekçesiyle öldürülen binlerce Boşnak ve Hırvat vatandaşının katledildiği Priyedor Katliamının adıdır.                

 

Avrupa'nın göbeğinde 1992-1995 tarihleri arasındaki Balkanların  kanayan yarası Bosnada Srebrenitsa Katliamı’ndan sonra Bosna tarihinin ikinci büyük katliamı Priyedor’un üzerinden 30. yıl geçti.


"Sırplardan başkasını yok etme projesi" olarak da anılan Priyedor Katliamı Mart 1992'de Gizli Polis Teşkilatı'nın başına getirilen Sırp Simo Drlyaça, Priyedor'da bir ayda 13 polis karakolunda görev yapan bin 775 Sırp'ı silahlandırdı. Sırp askeri birlikleri, 29 Nisan gecesi ise nüfusunun çoğunluğu Boşnak olan Priyedor kentini ele geçirdi. Bölgede yaşayan ve Sırp olmayan bütün vatandaşlara, "Evlerinizin penceresine beyaz çarşaf asın, ya da kollarınıza beyaz örtü bağlayın" talimatı verildi.

Ne olacağından habersiz binlerce Boşnak ve Hırvat vatandaş, verilen emri yerine getirdi. Bu şekilde tespit edilen binlerce Boşnak, esir kamplarına götürüldü. Sadece 1992 yılının Mayıs ayında, 256'sı kadın, 153'ü çocuk olmak üzere toplam 3 bin 178 kişinin öldürüldüğü Priyedor şehri ve civarında 5.209 insan yok edildi; 1.415 kişinin cesedi hala kayıpdır.  Priyedor katliamın tanıklarından biri yıllar sonra çekilen "Priyedor Yazı 1992" belgeselinde o anları şöyle anlattı; "Evimizin önüne geldiler. 'Çıkın dışarı, çıkın dışarı' diye bağırdılar. Biz dışarı çıktık. Eşim en küçük kızımızı kucağında taşıyordu. Sonra kızımı benim kucağıma verdi. 'Aliya'nız nerede? Nerede o Aliya'nız?' diye bağırıyorlardı." Evlerinden alınarak kamplara götürülen binlerce sivil o gün katledildi. Hayatta kalmayı başaranlar da oldu. Ancak Omarska Esir Kampı'na götürülen Boşnak ve Hırvat asıllı kadınlara burada sistematik bir şekilde tecavüz edildi.

ABD eski Başkanı Bill Clinton'ın  'Hayatım' isimli kitabında, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Francois Mitterrand'ın 'Müslümanların liderliğinde kurulacak bir Bosna'yı istemediğini' açık bir biçimde yazması ve Avrupa’nın kalbinde Müslüman bir ülkeye izin veremeyecekleri' yönündeki açıklaması, Karaciç’in binlerce insanın işkenceyle öldürüldüğü soykırımı  “Kutsal Savaş” olarak nitelendirdiğini açıklaması, AB'nin Bosna'daki katliamları neden önlemediğinin göstergesidir.                                                     

 

BM VE AB'nin Kurucu antlaşmalarında, insan onuru, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup kişilerin hakları da dâhil olmak üzere insan haklarına saygı ilkeleri üzerine kurulduğu söyleseler de, AB ve BM üyesi küresel güçler kendi ulusal çıkarları doğrultusunda bölgede söz sahibi olmak istemeleri , Avrupa'da Müslüman bir ülkenin problem olacağı düşüncesiyle raporlar, gözlemciler, gazeteciler, Bosna'daki  soykırımı resmederken, AB ve BM yetkilileri davranışlarını değiştirmeyerek soykırımın gerçekleşmesine sebebiyet vermiş, gizli ajanlarındaki  ''Avrupa’nın kalbinde Müslüman bir ülkeye izin veremeyeceklerini bütün dünyaya göstermişlerdir.    

 

Son söz  bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'ten ''Bunu hiç unutma evlat. Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı, devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur..''

Priyedor Soykırımını unutmayacağız unutturmayacağız.  30.yıldönümünde hayatını kaybeden tüm Müslüman Boşnakları  rahmet ve saygıyla anıyoruz.

Ruhları şad olsun...

 

# Priyedor  # PriyedorUnutmadık # PriyedorSoykırımı # PriyedorGenocide 
Anahtar Kelimeler
Beyaz KurdeleGünü
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner163