DÜNYA TÜRKİYE’Yİ YALINIZ BIRAKMADI
Üsküp/K.Makedonya-Remzi CANOVA
Türkiye'nin anlatacak bir değil, çok hikâyesi var: Bu hikâyelerin nasıl anlatılacağı bilindiği takdirde dinleyenin anlamasına ve Türkiye ve Türkler hakkındaki olumsuz algının değişmesine katkıda bulunmak mümkün, diye sanıyorum. Aksi takdirde, "Türkiye bir facianın eşiğinden döndü, neredeyse iç savaş çıkacaktı, oysa şu Batı'nın yaptığına bak. Türkler ağızlarıyla kuş tutsalar bile yine aynı terane!" diye hayıflanıp çıkışı yine "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok!" tekerlemesinde aranır. O da bir çıkış değildir..
Şu bir gerçektir ki, Türkiye, bağımsızlık savaşı ile kurulduğu için Türk insanı diğer ülkelere karşı devamlı bir şüphe duygusu içindedir.
Ancak 6 Şubatta meydana gelen 7,8 şiddetindeki depremin ve ardından meydana gelen gelişmelerin Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur algısını değiştirmişe benziyor.
Depremin yıkıcı etkisinin irdelendiği The Economist’in haberinde, “Bu depremi bu denli yıkıcı hale getiren birçok etken var denildi. Bunlardan bir tanesi depremin şiddeti.” Türkiye bu tür doğa olayları olan tüm ülkelere en önce yardım çağrısı yapan ülke oldu, artık onlarda Türkiye’nin ihtiyacı olduğu için Türkiye’ye ve Türklere destek versinler, bu gibi işler bugün sana yarın bana, kimin başına bir şey gelmeyeceğini sadece Allah bilir. Bunlar yardımlaşma destek açısından güzel hareketler, destek 7,8 şiddetindeki depremin veren ülkelerin örneği bu sefer Dünya’nın Türkiye’yi yalınız bırakmadığı algısını ortaya koymuştur.
Meksika’dan tutun Malta’ya kadar, nerdeyse bütün Dünya ülkeleri ya kurtarma ekipleri Türkiye’ye Türk insanına kurtarma ekipler iş ve ekipmanları gönderdi, ya da türlü maddi yardım ve desteklerde bulunmuş olmaları Türkiye’nin deprem felaketi nedeniyle de olsa dünyada pek de yalnız olmadığını ortaya çıkarmıştır.
Ekonomisi pek güçlü olmayan Balkan ülkelerinin de nerdeyse tamamı Türkiye ile dayanışmaya girmiş ve bu ülkelerden her biri, elinden geldiği kadar ve imkanları dahilinde yardım göndermiş veya gönderme hazırlığı sergilemişlerdir.
Bunların arasında, kendisi de ciddi bir ekonomik krizde olmasına rağmen, Makedonya’da da Türkiye’ye yardım ve destek sunmak kampanyaları gerçekleşmiştir. Önce, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla aramış, baş sağlığı ve geçmiş olsun dileklerinde bulunmuştur. Diğer yanda Makedon halkı, şimdiye kadar hiçbir zaman olmadığı kadar Türkiye’deki depremzedelerle dayanışma içinde olduklarını yoğun ve çok net bir şekilde göstermişlerdir. Sosyal sitleri de birçok Makedon vatandaşı her türlü yardım ve destek sunulması için d kampanyalar başlatmış, ülkedeki medya organlarında ise Türkiye’deki deprem bölgelerindeki gelişmeleri anında Makedon kamuoyuna duyurmuş, geniş yer vermiştir. Örneğin Üsküp'te “ STELA “ Adındaki zincir pastaneleri sahibi olan bir Yunanlı bir bayan e pastanelerinde bir günde yapılacak olan alışverişten elde edilecek olan paraları Türkiye depremzedelerine göndereceğini kamuoyuna duyurmuştur. Bunun dışında Makedonya'da Eğitim gören Türkiyeli talebeler ve Makedonya Türk Sivil teşkilatlarının çatı örgütü olan MATÜSİTEB (Makedonya Türk Sivil Teşkilatları Birliği )ve bir çok sayıda BİREYSEL yardım toplama kampanyaları başlatmışlardır.1963 yılında kendileri de buna benzer bir feci deprem ve can kayıpları vermiş olan Üsküplüler bu yardım toplama kampanyalarına büyük bir destek sunmuş ve katkıda bulunmuşlardır. Ayrıca, Makedonya Kızılhaç teşkilatı MOBİTEL cep telefonu operatörleri cari ş hesaplarını yayınlayarak abonmanlarından yayınladıkları telefon numaralarını aramak suretiyle Türkiye için parasal yardım toplama kampanyasını başlatmıştır. Bunun dışında onlarca Makedonyalı Doktor Türkiye'deki deprem bölgesine giderek yardım etme talebinde bulunmuşlardır. İtfaiye ekiplerinden kurtarma ekipleri de Türkiye'ye ulaşmak için yola çıkmışlardır.