ÜSKÜP TÜRK ÇARŞISI TÜRK ÇARŞISI OLMAKTAN ÇIKTI (MI)?

Remzi CANOVA/ Değerli dostlar ,geçtiğimiz hafta sonu çocukluğumun geçtiği Üsküp Türk çarşısına uğramadan yapamadım. Son zamanlarda, daha seyrek olsa da özellikle hafta sonu Üsküp Türk Çarşısına uğramadan yapamıyorum. Neden sorarsanız söyleyeyim: Üsküp Türk Çarşısı özellikle hafta sonları, adeta, erkeklerin ilgisini çekmek, gönül çelmek için takındıkları hoş, aldatıcı tavır, kırıtma, naz, ve endamıyla cilve, ” yapan bir kadın edasıyla insanları kendine çeker. Osmanlılar döneminden kalmış, şadırvanlarıyla, otantik mimarisiyle, açık bahçeli lokantaları çayhaneleri ve kafeteryalarıyla ,gençlerin de yaşlıların da, yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeridir. Bazı görüşlere göre, Üsküp çarşısı, Türkiye’ dışında Balkanlardaki en büyük Türk çarşı olarak kabul edilmektedir. Tabi Makedonya’da ve başkent Üsküp’te yaşayan Türklerin, kendi dedelerinden miras kalmış bir önemli kompleks söz konusudur. Ne yazık ki, en az biz Türkler bu çarşıya sahip çıkabilmekteyiz. Yıllardır adeta görülmeyen bir takım eller, Üsküp, Türk çarşısındaki Osmanlı-Türk eserlerini bakımsızlığa terk ederek çarşının eski simasını, taşıdığı O Türk mührünü adeta silmeye çalıştıkları dikkat çekmektedir. Başka bir deyişle, Üsküp Türk Çarşını, Türk Çarşısı olmaktan çıkarmaya gayret ettikleri dikkatleri çekmektedir. Üzülerek söylemem lazım ki, eskiden çarşının ne tarafına gitseniz, dillerden Türkçenin hakim olduğu açıkça fark edilebilirdi. Maalesef bugün, bu çarşıda en az Türkçe duyabilirsiniz.(veya giderek daha az duyabilirsiniz.)Maalesef soydaşlarımızın önemli bir kısmı, sosyal yaşantılarının bir kısmını çarşı içinde ifa edecekleri yerde, kendi gettolarına kapanmayı tercih ettikleri gizlenemez bir hal aldığı görülmektedir. Bunun yerine bugün Türklerden ziyade ,çarşıda Arnavutlar, Makedonlar ve yabancılar görebilirsiniz . Hatta çarşıyı gezmeye gelen yabancı turistlerin (ki birkaç yıldan beri Türkiye’den gelen turistler birinci yeri almaktadırlar), gezip görmek istedikleri tarihi eserleri konusunda( hanlar, hamamlar, v.b.) bilgilendiren tabelaların nerdeyse tamamı Makedonca, İngilizce ve Arnavutça yazıldığı da garip, ve ağırımıza gitse de maalesef fiili durum böyle Halbuki, 500 küsur yıllık bir dönem içinde burada egemen bir dii olan Türkçeyi bazı görülmeyen eller, adeta silgiyle silerek, sanki, Türk dili, bu çarşıda hiçbir zaman konuşulmamış, gibi, davranmanın bir manası yok ama, bir talep, bir tepki olmadığına göre, bu önemli tarihi mirastan sorumlu mercilerin de vurdum duymazlıktan geldiklerine şaşmamak gerekir.

Çarşının ve çarşıdaki Osmanlı-Türk izlerinin silinmesi ve ortadan kaldırılması elbette bir iki günde olmadı, her şey yavaş yavaş, yıllara yayılarak yapıldı. Ama planlı bir ir şekilde gerçekleşmiştir. İlk önce Çarşıdaki dükkanlar, Makedonya İslam Birliğinin çatısı altında bulunan vakıfların eline geçti. Bu vakıfların ise nerdeyse yüzde yüzü Arnavutlardan oluşmakta aktadırlar .Hal öyle olunca, dükkanların kiraya verilmesi de onların arzu ettikleri gibi yıllarca gerçekleşti dükkan sahiplerinin çoğu Arnavut'tur. Tahmin edebilir misiniz Osmanlı-Türklerden miras kalmış dükkânların bugün Türklere değil, Arnavutlara tahsis edilmektedir. çarşıdaki yüzlerce dükkân sahiplerinde ancak 10’u kadar Türk dükkancı ya var ya yoktur. Bugün Türk çarşısında bir Türk’ün dükkan alması(kiralaması) için ya çok güçlü torpili olacak ya da “kalın” bir rüşvet vermesi gerekir. Yani anlayacağınız dükkanların ezici çoğunluğu Arnavutlara tahsis edilmektedir. Dediğim gibi Üsküp Türk Çarşısının Türk çarşısı olmaktan çıkması(Arnavut çarşısına çevrilmesi) öyle bir günde olmadı dedik. Önce çarşı içindeki Osmanlı-Türklerden kalma kaldırımları ve kesme taşları değiştirildi. Bunun yerine fayansları andıran levhalar döşenmiştir. д,ченмќчтќр/ Daha o zaman Üsküp Türk çarşısının Türk siması değiştiriliyor başlığı altında yazdığım bir yazıya , bizim burada “her şeyi bilen “ bazı soydaşlarımız ister Türkiye medyasına, ister buradaki bazı Makedon medya organlarına yazı yazarak bunun doğru olmadığını, beni yalanlamaya kalkışmışlardır. Aynı bu “her şeyi bilenler, Arnavutlar çarşının göbeğinde, Osmanlılara karşı savaşan ve Osmanlıların sırtına hançer vuran Arnavutların “Büyük” ulusal Kahramanı Cerc Kastrıot vya Skender Beu (Türkçesi İskender Bey) heykelini diktiler ardından da Arnavutların Türklere karşı yaptıkları kurtuluş savaşlarını simgeleyen büyük bir maral, çarşıyı gezmeye gelenleri karşılamaktadır. Bu bile, bu bizim “her şeyi bilen” soydaşlarımız için hiçbir şey ifade edendi. Ses çıkaramadılar.

Bakın mesela geçen hafta sonu fotoğraftan da görüleceği gibi, çarşının tamamı Arnavutluk, Kosova bayraklarıyla süslenmişti. Bir çarşı esnafına “bugün bir Arnavut bayramı mı var? bu Arnavut bayraklar neden takılmış şeklindeki soruma. “Bir gün önce Kosova Cumhurbaşkanı Voѕа Оsmani’nin çarşıyı ziyaret ettiği vesilesiyle sadece ve sadece Arnavut bayrakları her tarafa çekilmiş, olduğunu öğrendim. O günlerde burasını bilmeyen yabancı turistler bu bayrakları görünce ,büyük bir ihtimalle istikametlerini ıskaladıklarını sanmış olacaklardır., Arnavutluk’a mı Makedonya’ya mı geldiğini kestirememişlerdir. Bu olgu, Türk çarşısının Türk çarşısı olmaktan çıktığını ve hiç kimsenin buna bir tepki göstermediğini belirtmeden geçemeyeceğim. Özellikle Çarşının girişinde bulunan Türk Demokrat Partisi Merkezi binasının pencereleri önünde sadece Arnavut bayraklarının çekilmiş olması, çok ilginçtir ama, Türk Demokratik Partisinden hiç kimseyi rahatsız etmemiştir. Türk siyasi partileri, MATÜSİTEB teşkilatı her zamanki gibi hiçbir şeyin farkında değiller ve derin bir sessizliğe boğulmuşlardır.


 

  
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner163