İlayda Serter, girişimciliğini pandemide keşfetti

Kurumsal kariyeri bıraktı, doğayla kucaklaştı

Pandemi ile beraber kapalı ortamda, masa başında kurumsal iş yaşamının kendisine uygun olmadığını fark eden İlayda Serter, “Bu eve kapandığımız süreçte doğa ile bütünleşmek, toprakla, denizle haşır neşir olarak hayatımı kazanmak istediğimi fark ettim. Hiç vakit kaybetmeden istifa ederek harekete geçtim ve bugün Zeytincik markası ile hayalimdeki işi ve yaşamı kurdum” dedi.

Serter: “Pandemideki kapanma ufkumu açtı”

İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü’nde tam burslu olarak lisans eğitimini tamamladıktan sonra tam bursunu yüksek lisans’ta da devam ettirerek İstanbul Bilgi Üniversitesi Pazarlama İletişimi tezli yüksek lisans programından mezun olan İlayda Serter, global bir reklam ajansında kariyerini kurarken pandemi ile beraber hayatının değiştiğini söyledi. Pandemi döneminde uzaktan çalışma düzenine geçtiklerini ve evin içinde, bilgisayar başında günlerini tüketerek geçirdiğini fark ettiğini söyleyen Serter, “Tam da o noktada bir kırılım yaşadım. Okuyup emek verdiğim, kariyerimin başında global, güçlü bir reklam ajansında çalışırken bunu yapmak istemediğimi fark ettim. Beni bütün gün 12 saatten fazla dört duvar arasına hapseden bu sistemin hatalı olduğunu ve değişmesi gerektiğini düşündüm. Sistemin değişmesini beklemek yerine kendi hayatımı değiştirerek bir yerden başlamaya karar verdim. Çünkü an itibariyle benim için başarı anlayışı bütün hayatımı tükettiğim global bir şirkette ünvan atlayarak maaşımın artmasını beklemek değildi. Hayatta kazandığım deneyimler, emek verip para kazanırken bundan keyif almak ve kendime zaman yaratabilmek benim hayattaki başarı ölçütüm olmalıydı. Buradan yola çıkarak istifa kararı aldım ve doğada olup kendime zaman yaratabileceğim, aynı zamanda çalışıyorken de kapalı bir alana kısılmadan güzel vakit geçirebileceğim bir işimin olması hayaliyle yola çıktım. Bu noktada hayatım değişti diyebilirim” dedi.



Çiftlikteki zeytinler markaya ilham oldu

İstifa ederek İzmir’e döndüğünü, bir yandan yüksek lisansına devam ettiğini öte taraftan da ailesinin Türkmenköy’de atıl durumda duran çiftlik evini elden geçirip kendisine gelir getirmesi için global bir ev kiralama sistemine dahil ettiğini anlatan İlayda Serter, “Home Office çalışırken beyaz yakalılardaki apartman dairesinden çıkıp açık alanlarda çalışma isteğini fark ettim. Kimse İstanbul’da dört duvar arasında bir evde çalışmak istemiyordu. Herkes kaçmak, doğada olmak istiyordu. Ben de yeni işimi bu ihtiyaçlara yönelik olarak geliştirmek istedim. Tatil bölgelerinde yaz-kış yaşayıp bahçemizden kendi ürünlerimizi toplayabileceğimiz bir yer hayal ettim ve bu hayali kendini kente kısılıp kalmış hisseden tüm insanlara yaşatmak istedim. Çiftlik evinde konaklamak için dünyanın her tarafından taleple karşılaşınca hayatımdaki köklü değişikliği bu noktada yapabileceğimden emin oldum. Zeytincik Çiftlik markası böyle doğdu. Adının ‘Zeytincik’ olma nedeni ise çiftlik evimizin etrafının 300’e yakın zeytin ağacıyla çevirili olmasıydı” dedi.



Limon bahçesinde doğal hayat

Bu noktada son dönemlerin popüler konaklama seçeneklerinden olan ‘küçük ev’ anlamına gelen Tiny House konsepti ile doğayla bütünleşik bir iş fikri için Çeşme’de yer arayışına girdiğini söyleyen Serter, “Çeşme Ovacık’ta bulduğum arazide kurduğum tiny house’lar ile Zeytincik Tiny markası doğdu. Hem doğayla bütünleşik ve izole bir tatil planlayan hem de Çeşme’nin eğlence hayatına ve popüler bölgelerine yakın olmak isteyen misafirlerimize hizmet verdiğimiz Zeytincik Tiny ile yoluma devam ettim. Yeni kurduğum yerde özellikle tiny house’ları tercih etmemin bir diğer önemli nedeni ise: doğaya hiçbir şekilde zarar vermeden, tamamıyla doğayla bütünleşik bir hayat sağlamasıydı. Burada da evlerimiz bir limon bahçesinin içinde bulunuyor. Fakat bahsettiğim marka vaadi her iki yer için de geçerli olduğu için burada da Zeytincik markasını tutmak istedim. Bundan sonra da aynı hedefle başka yerlerde markamı büyütürsem Zeytincik adını tutmak istiyorum. Çünkü çıkmak istediğim bu yeni yolculukta bana yol gösteren şey yıllardır bizi besleyen bu kadim ağaçlardı” diye konuştu.

Zeytincilik de var

Ayrıca Zeytincik Çiftlik’te zeytin ve zeytinyağı markası da yarattığını vurgulayan Serter, “Çiftlik evimizin olduğu yerde 300’e yakın zeytin ağacımız var. Buradaki zeytinlerden elde ettiğimiz yağımız var. Bunu da Zeytincik Çiftlik markasının adıyla tüketiciyle buluşturuyorum” dedi. Çok butik bir ürün elde ettiklerini vurgulayan Serter, “Toplandıktan sonra 3 saat içinde soğuk sıkım yaptırdığımız yağlarımızı öncelikle satışta hedef kitlemiz Zeytincik Çiftlik ve Zeytincik Tiny’de konaklayan misafirlerimiz. Ancak bu alan da geliştirilmeye açık bir durumda. Önümüzdeki süreçte o konuya da eğileceğim. 25 yaşında, kariyerimin başında radikal bir değişiklik yaptım ve bu yolda kararlı adımlarla yürüyorum. Öte yandan İzmir’e iki marka kazandırmış olmaktan çok mutluyum” diye konuştu.

Serter: “Gençlere İlham Vermek İstiyorum”

Önemli olan şeyin değişim için kolları sıvamak ve buna cesaret edebilmek olduğuna dikkat çeken Serter, kendisinin buna küçük de olsa bir katkı koyabilmesinin büyük bir mutluluk olduğunu söyledi. Serter şu değerlendirmeyi yaptı: “Gelecek yerelde, gelecek tarımda, gelecek gençlerde ve gelecek kadınlarda diye düşünüyorum. Kentten yerele, kendi topraklarıma göçerek, burada para kazanarak, buraya para kazandırarak ve temiz tarım toprağımı koruyarak, hiçbir canlıya zarar vermeyerek kendine yeni bir iş inşa eden genç bir kadınım. Markamı ve kazancımı büyütmek tabii ki hedeflerim arasında. Fakat büyümeyi sağlarken istifa edip bıraktığım sistemin bir parçası haline gelerek bunu yapmak istemiyorum. Ben burada kendime kurduğum amatör ruhlu, pek de kurumsal sayılmayan ve kurumsallaşmaya da niyeti olmayan hayatı ve iş modelini seviyorum. Böyle davranarak da profesyonel olabileceğimi keşfettim. İnsanlara empatiyle yaklaşıp kendimi evlerimde kalan misafirlerimin yerine koyarak para değil memnuniyet odaklı çalışıyorum. Birçok genç arkadaşımın hayalinin de böyle bir iş hayatı olduğunu biliyorum. Hatta orta yaş ve üzeri kurumsal hayat çalışanları bile her seferinde bu hayata özendiklerini ve geri dönme şansları olsa bunu tercih edeceklerini bana söylüyorlar. Bu nedenle öncelikle iş hayatına atılmayı bekleyen genç arkadaşlarıma geleneksel kalıplardan çıkıp kendi özlerini yaşayabilecekleri işleri yapmaları konusunda cesaret ve ilham verecek projeler yapmak istiyorum. Bu tarz işler zaten Ted-Talk gibi platformlar başta olmak üzere birçok yerde yapılıyor. Ama ben daha çok ‘nasıl’ yapılacağına yönelik yol gösterici olmak istiyorum. Bunun dışında tabii ki de hem Zeytincik Çiftlik, hem de Zeytincik Tiny için işimi büyütmeye yönelik hedeflerim var.” 
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner163