İşte o bildiri;
Basına ve kamuoyuna
Ülkemizde aylardır mevcut iktidar tarafından ekonomik bir buhran içine sürüklenirken kendi yönetememe beceriksizliği ile sağa sola saldıran anlayış nasıl ülke yönetiminde sanal düşmanlar yaratıp yalan yanlış bilgilendirme manipülasyonlar yapıyorsa, İzmir büyükşehir belediyesi meclisi AKP grup başkan vekili ve trolleri aynı anlayış ile şahsım üzerinden de kendi aile içi sohbetimizi alarak sanki Büyükşehir Belediyesi ile işçiler arasında bir problem varmış gibi çıkarlarına ve yalanlarına alet etmişlerdir.
Çabalarınız boşuna bir bardak suda fırtına koparanlar şunu bilsinler ki İzmir'de bu politikanız tutmayacaktır. Tüm ülke özellikle işçi sınıfı biliyor ki iliklerimize kadar hissettiğimiz yoksulluk ve açlığın tek sorumlusu AKP iktidarıdır. Belediyelerin tüm gelirleri kesilmişiken sürekli demokrasinin kılıcını belediyenin üzerine sallandıranlar kaybettikleri belediyeleri yalanlarla zan altında bırakmaya çalışıp müfettiş yollayanlar bugün sanki İzmir'de tek sorun işlerin geç yatan ikramiyeleriymiş gibi simsarlık yapıyorlar.
Bizler yıllardır İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan işçiler olarak evinize ekmek götürdüğümüz kurumun AKP iktidarından kaynaklı yaşadığı sıkıntıları görmeyecek kadar kör değiliz. Halka soğan ekmeği tavsiye edenler, porsiyonları küçültün diyenlerin, bizlerin İzmir Büyükşehir Belediyesi ile oluşturduğumuz aile anlayışını anlayamazlar. Hele hele böyle yaparak göreve geldikten sonra gerek kişiliği, gerek insanlığı, gerekse insana bakış açısıyla da tüm işçilerin sevgisini kazanan Tunç Soyer başkanımıza büyük haksızlık yapmış oldular.
Bizler sendikacıyız, haksızlık kime yapıldıysa karşısında olduk, olacağız da.
Türkiye'de işçi sınıfı açısından örnek sözleşmelere imza atmış, emeğe bakış açısıyla örnek olmuş belediye başkanımıza, sanki bizlerin bir problemi varmış gibi algı yaratanlar hayal kırıklığı yaşayacaklar.
Tunç başkanımızın mecliste ve meydanlarda söylediği gibi "KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ"