"SMİRNA ŞEHİR REHBERİ 1922" VE ALTINDA YATAN KONULAR

Sn. Ayşen Tekşen, Sn. Çınar Atay, Sn. George Poulimenos ve Sn. Teodora Hacudi,

"SMİRNA ŞEHİR REHBERİ 1922" VE ALTINDA YATAN KONULAR

Anlamak istemediğiniz veya anlayıp da anlamamazlıktan gelinen 3 önemli konu var.

1- Smirna Şehir Rehberi'ne konu edilmemesi gereken bir yıldır 1922. Üstelik kitap Yunan Askerinin İzmir'e çıkışı konusunda da büyük yanlışla, Paris Barış Konferansı yok sayılarak başlamıştır.Bu arada Venizelos'un ayak oyunları, sahte rapor ve nüfus sayımlarından da hiç bahsedilmemiştir.

1919 yılında başlayan işgal, Emperyal Devletler ve onların Batı Anadolu'daki taşaronu Yunanlıların Ankara'yı ele geçirme ihtirasları çok kanlı bir şekilde yok edilmiştir. Sakarya 21 Eylül 1921'den sonra işler tersine gitmeye başlamıştır. İzmir'in yaşam düzeni bozulmuş ve güvenlik otoritesi de kalmamıştır. Bu, limana gidip-gelen gemi, navlun ve yolcu sayısının giderek düşmesinden de anlaşılmaktadır. 1922'nin başından itibaren İzmir ciddi bir başıbozukluğa, çetelerin kol gezdiği bir kent olmuştur. Emperyal Devletler, Kemalistlerin büyük bir hazırlık içinde olduklarının farkındadır. Ancak menfaatleri için Yunan Güçlerini öne sürmektedir. Zaten sonrasında da başta İngiltere olmak üzere kendilerini sıyırmışlardır.

İZMİR'İN ÇÖKTÜĞÜ BİR DÖNEMDE BÖYLE BİR "SMİRNA ŞEHİR REHBERİ 1922" HAZIRLAMANIN ANLAMI/AMACI NEDİR?

2- Türkiye'deki Devlet Düzeni son yıllarda giderek ilginç bir boyuta varmıştır. Bu durumdan yararlanmak isteyen başta Yunan Devleti anlaşmalara rağmen silahsız kalması gereken adalara sürekli yığınak yapmaktadır. Bir türlü; Από τη «Μεγάλη Ιδέα» στη Μικρασιατική Καταστροφή", "Büyük Fikir"den Küçük Asya Felaketini unutamamakta ve sürekli kaşımaktadır.

AMAÇ YARAYI KANATMAK İÇİN, GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ YİNE EMPERYALİST DEVLETLERİN DESTEĞİ İLE TAHRİK UNSURU YARATMAK MIDIR?

3- 9 Eylül 1922-9 Eylül 2022, 100. Yıl dönümü hazırlıklarına Yunan Medyasının 2-3 sene önce başladığı bilinmektedir. Özellikle Türk-Yunan ilişkilerini tarafsız bir gözle takip edenler de bunun farkındadır. Ancak her dönemde olduğu gibi bilerek veya bilmeden içerden ve dışarıdan bu gelişmelere çanak tutulmakta ve konu saptırılmaktadır.

NE YAZIK Kİ ÜLKE HALKLARI, DÜNYAYI YÖNETEN GÜÇLERİN OYUNUNA GELMEKTE VE ONLARIN MAŞASI YAPILARAK EN BÜYÜK ACIYI DA ÇEKMEK ZORUNDA BIRAKILMAKTADIR.

Ben konuya bu açıdan bakıyorum. Bilginize...

https://www.facebook.com/photo?fbid=10158124377227820...

Bu içeriğe şu anda ulaşılamıyor

YAZDIKLARININ ARKASINDA DURAMIYORLAR.  https://www.facebook.com/photo?fbid=10158124377227820... LİNKİNİ KAPATTILAR. ANCAK Sn. Ayşen Tekşen, Sn. Çınar Atay, Sn. George Poulimenos ve Sn. Teodora Hacudi'nin yazısına KNK DERGİSİ SAYFA 13-15'TE ULAŞABİLİRSİNİZ. https://www.konak.bel.tr/files/knk-51.pdf